gezi parkı direnişi

Kullanım örnekleri

gezi parkı direnişi
gezi park resistance
icon arrow

park

Phonetic: "[paːk]"

Part Of Speech: noun


Definition: An area of land set aside for environment preservation or recreation.


Definition: A wide, flat-bottomed valley in a mountainous region.


Definition: An area used for specific purposes.


Definition: An inventory of matériel.

Example: A country's tank park or artillery park.


Definition: A space in which to leave a car; a parking space.

icon arrow

park

Phonetic: "[paːk]"

Part Of Speech: verb


Definition: To bring (something such as a vehicle) to a halt or store in a specified place.

Example: I parked the drive heads of my hard disk before travelling with my laptop.


Definition: To defer (a matter) until a later date.

Example: Let's park that until next week's meeting.


Definition: To bring together in a park, or compact body.

Example: to park artillery, wagons, automobiles, etc.


Definition: To enclose in a park, or as in a park.


Definition: To hit a home run, to hit the ball out of the park.

Example: He really parked that one.


Definition: To engage in romantic or sexual activities inside a nonmoving vehicle.

Example: They stopped at a romantic overlook, shut off the engine, and parked.


Definition: (sometimes reflexive) To sit, recline, or put, especially in a manner suggesting an intent to remain for some time.

Example: He came in and parked himself in our living room.


Definition: To invest money temporarily in an investment instrument considered to relatively free of risk, especially while awaiting other opportunities.

Example: We decided to park our money in a safe, stable, low-yield bond fund until market conditions improve.


Definition: To register a domain name, but make no use of it (See domain parking)


Definition: (oyster culture) To enclose in a park, or partially enclosed basin.


Definition: To promenade or drive in a park.


Definition: (of horses) To display style or gait on a park drive.

icon arrow

resistance

Phonetic: "/ɹɪˈzɪstəns/"

Part Of Speech: noun


Definition: The act of resisting, or the capacity to resist.

Example: the resistance of bacteria to certain antibiotics


Definition: A force that tends to oppose motion.


Definition: Electrical resistance.


Definition: An underground organisation engaged in a struggle for liberation from forceful occupation; a resistance movement.

Web Türkçe-İngilizce Çevirmen

İster eğitim, iş veya kişisel amaçlar için İngilizce'den Türkçe'ye veya Türkçe'den İngilizce'ye çevrilmiş metinlere ihtiyacınız olsun, online çeviri siteleri aklınıza gelen ilk çözüm olabilir. Tercümanımız kurumsal, akademik, yasal, tıbbi terimleri yetkin bir şekilde dikkate alır. Ayrıca çeviri aşamasında, aklınıza gelen metnin, ihtiyacınız olan terimler kullanılarak, bu alanda profesyonellerle çalışarak ihtiyacınız olan tarzda tercüme edildiğinden emin olabilirsiniz.

Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.