siguapa

Kullanım örnekleri

siguapa
small nocturnal bird of prey
icon arrow

small

Phonetic: "/smoːl/"

Part Of Speech: noun


Definition: Any part of something that is smaller or slimmer than the rest, now usually with anatomical reference to the back.

icon arrow

small

Phonetic: "/smoːl/"

Part Of Speech: verb


Definition: To make little or less.


Definition: To become small; to dwindle.

icon arrow

small

Phonetic: "/smoːl/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Not large or big; insignificant; few in number.

Example: A small group.


Definition: Young, as a child.

Example: Remember when the children were small?


Definition: (writing, incomparable) Minuscule or lowercase, referring to written or printed letters.


Definition: Envincing little worth or ability; not large-minded; paltry; mean.


Definition: Not prolonged in duration; not extended in time; short.

Example: a small space of time


Definition: Slender, gracefully slim.

icon arrow

small

Phonetic: "/smoːl/"

Part Of Speech: adverb


Definition: In a small fashion.


Definition: In or into small pieces.


Definition: To a small extent.


Definition: In a low tone; softly.

icon arrow

nocturnal

Phonetic: "/nɒkˈtɜː(ɹ)nəl/"

Part Of Speech: noun


Definition: A person or creature that is active at night.


Definition: A device for telling the time at night, rather like a sundial but read according to the stars.

icon arrow

nocturnal

Phonetic: "/nɒkˈtɜː(ɹ)nəl/"

Part Of Speech: adjective


Definition: (of a person, creature, group, or species) Primarily active during the night.

Example: nocturnal birds


Definition: (of an occurrence) Taking place at night, nightly.

Example: a suspicious nocturnal outing

icon arrow

bird

Phonetic: "/bɜd/"

Part Of Speech: noun


Definition: A member of the class of animals Aves in the phylum Chordata, characterized by being warm-blooded, having feathers and wings usually capable of flight, and laying eggs.

Example: Ducks and sparrows are birds.


Definition: A man, fellow.


Definition: A girl or woman, especially one considered sexually attractive.


Definition: Girlfriend.

Example: Mike went out with his bird last night.


Definition: An airplane.


Definition: A satellite.


Definition: A chicken; the young of a fowl; a young eaglet; a nestling.

icon arrow

bird

Phonetic: "/bɜd/"

Part Of Speech: verb


Definition: To observe or identify wild birds in their natural environment.


Definition: To catch or shoot birds.


Definition: To seek for game or plunder; to thieve.

icon arrow

of

Phonetic: "/ɔv/"

Part Of Speech: preposition


Definition: Expressing distance or motion.


Definition: Expressing separation.


Definition: Expressing origin.


Definition: Expressing agency.


Definition: Expressing composition, substance.


Definition: Introducing subject matter.


Definition: Having partitive effect.


Definition: Expressing possession.


Definition: Forming the "objective genitive".


Definition: Expressing qualities or characteristics.


Definition: Expressing a point in time.

icon arrow

prey

Phonetic: "/pɹeɪ/"

Part Of Speech: noun


Definition: Anything, as goods, etc., taken or got by violence; anything taken by force from an enemy in war


Definition: That which is or may be seized by animals or birds to be devoured; hence, a person given up as a victim.


Definition: A living thing that is eaten by another living thing.

Example: The rabbit was eaten by the coyote, so the rabbit is the coyote's prey.


Definition: The act of devouring other creatures; ravage.


Definition: The victim of a disease.

icon arrow

prey

Phonetic: "/pɹeɪ/"

Part Of Speech: verb


Definition: To act as a predator.

Web Türkçe-İngilizce Çevirmen

Tek bir tıklamayla kelimeleri çevirin! Türkçe'den İngilizce'ye çevirmenimiz iki yönlü bir çeviri programıdır, anlamların ikamesi için kapsamlı bir sözlük içerir, kelime öbeklerinin ve ifadelerin kullanım örneklerini ve bunların fonetik bileşenlerini gösterir. Tercümanımız, çeviri alanındaki bilgi tabanını sürekli olarak güncelleyen ve son kullanıcı için tamamen anonim ve ücretsiz olarak korurken hizmet kalitesini koruyan profesyonel bir dilbilimci ekibi tarafından oluşturulmuştur. Çevirileriniz sadece size ait!

Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!