sikilmek

Kullanım örnekleri

sikilmek
be fucked
icon arrow

fucked

Phonetic: "/fʌkt/"

Part Of Speech: verb


Definition: To have sexual intercourse, to copulate.

Example: Fighting for peace is like fucking for virginity.


Definition: To have sexual intercourse with.


Definition: To insert one’s penis, a dildo or other phallic object, into a specified orifice or cleft.


Definition: To put in an extremely difficult or impossible situation.

Example: I'm afraid they're gonna fuck you on this one.


Definition: To defraud, deface or otherwise treat badly.

Example: I got fucked at the used car lot.


Definition: Used to express great displeasure with someone or something.

Example: Fuck those jerks, and fuck their stupid rules!


Definition: (usually followed by up) To break, to destroy.


Definition: To make a joke at one's expense; to make fun of in an embarrassing manner.


Definition: To throw, to lob something. (angrily)

Example: He fucked the dirty cloth out the window.


Definition: To scold

Example: The sergeant fucked me upside down.

icon arrow

fucked

Phonetic: "/fʌkt/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Broken.

Example: I can't repair your computer, it's fucked, mate.


Definition: In trouble.

Example: He's lost his map in the middle of a desert! He's fucked.


Definition: Very drunk.

Example: Man, I was mixing all sorts of drinks, and by the end of the night I was so fucked!


Definition: Tired.

Example: I'm so fucked – I didn't get home until 5am.


Definition: Bothered to do something.

Example: I can’t be fucked to look it up.

icon arrow

fucked

Phonetic: "/fʌkt/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Damaged; poorly manufactured; injured.

Example: I haven’t been able to get online ’cause my computer's fucked up.


Definition: Morally reprehensible; clearly and grossly objectionable.

Example: Dude, that’s fucked up; you shouldn’t steal from kids.


Definition: In disarray or dishevelment (emotionally or otherwise).

Example: Ever since she left me, I’ve been all fucked up.


Definition: Drunk; wasted; incredibly intoxicated (not necessarily with alcohol).

Example: Let’s go get fucked up after work.


Definition: Misconstrued or misunderstood; taken the wrong way

Example: Dude, I'm not like that! You got me all fucked up.

Ücretsiz İngilizce-Türkçe Çevirmen

İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!

İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.Sözlüğümüz size İngilizce ve Türkçe terimleri arayabileceğiniz geniş bir kütüphane sunmaktadır. Örnekler ve ayrıştırma ile mesleğe, jargona ve yaygın ifadelere göre kelimeleri arayabilirsiniz. Uygulamalarımızı iPhone, Android, iPad, Windows 10/11 ve macOS için kullanabilirsiniz. Çevrimiçi İngilizce - Türkçe çevirmenimizde, kategoriye ve farklı telaffuzlara göre 2 milyondan fazla kelimeyi arayabilirsiniz.