sabit yağ

Kullanım örnekleri

sabit yağ
fixed oil
icon arrow

fixed

Phonetic: "/fɪkst/"

Part Of Speech: verb


Definition: To pierce; now generally replaced by transfix.


Definition: To attach; to affix; to hold in place or at a particular time.

Example: A dab of chewing gum will fix your note to the bulletin board.


Definition: To mend, to repair.

Example: That heater will start a fire if you don't fix it.


Definition: To prepare (food or drink).

Example: She fixed dinner for the kids.


Definition: To make (a contest, vote, or gamble) unfair; to privilege one contestant or a particular group of contestants, usually before the contest begins; to arrange immunity for defendants by tampering with the justice system via bribery or extortion

Example: A majority of voters believed the election was fixed in favor of the incumbent.


Definition: To surgically render an animal, especially a pet, infertile.

Example: Rover stopped digging under the fence after we had the vet fix him.


Definition: (sematics) To map a (point or subset) to itself.


Definition: To take revenge on, to best; to serve justice on an assumed miscreant.

Example: He got caught breaking into lockers, so a couple of guys fixed him after work.


Definition: To render (a photographic impression) permanent by treating with such applications as will make it insensitive to the action of light.


Definition: To convert into a stable or available form.

Example: Legumes are valued in crop rotation for their ability to fix nitrogen.


Definition: To become fixed; to settle or remain permanently; to cease from wandering; to rest.


Definition: To become firm, so as to resist volatilization; to cease to flow or be fluid; to congeal; to become hard and malleable, as a metallic substance.

icon arrow

fixed

Phonetic: "/fɪkst/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Not changing, not able to be changed, staying the same.

Example: Every religion has its own fixed ideas.


Definition: Stationary.


Definition: Attached; affixed.


Definition: Chemically stable.


Definition: Supplied with what one needs.

Example: She's nicely fixed after two divorce settlements.


Definition: Of sound, recorded on a permanent medium.

Example: In the United States, recordings are only granted copyright protection when the sounds in the recording were fixed and first published on or after February 15, 1972.


Definition: Surgically rendered infertile (spayed, neutered or castrated).

Example: a fixed tomcat; the she-cat has been fixed


Definition: Rigged; fraudulently prearranged.


Definition: (of a problem) Resolved; corrected.


Definition: Repaired

icon arrow

oil

Phonetic: "/ɔɪl/"

Part Of Speech: noun


Definition: Liquid fat.


Definition: Petroleum-based liquid used as fuel or lubricant.


Definition: An oil painting.


Definition: Oil paint.

Example: I prefer to paint in oil

Ücretsiz İngilizce-Türkçe Çevirmen

İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!

Tek bir tıklamayla kelimeleri çevirin! Türkçe'den İngilizce'ye çevirmenimiz iki yönlü bir çeviri programıdır, anlamların ikamesi için kapsamlı bir sözlük içerir, kelime öbeklerinin ve ifadelerin kullanım örneklerini ve bunların fonetik bileşenlerini gösterir. Tercümanımız, çeviri alanındaki bilgi tabanını sürekli olarak güncelleyen ve son kullanıcı için tamamen anonim ve ücretsiz olarak korurken hizmet kalitesini koruyan profesyonel bir dilbilimci ekibi tarafından oluşturulmuştur. Çevirileriniz sadece size ait!Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.